Uzun süredir sizlerle köşe yazısı paylaşmıyordum, mesleğimi bıraktığımı düşünenler olmuş… Bazen kenara çekilmek iyidir. Bu süreçte de zaten bunu yaptım.

Seçim sürecinde tek bir paylaşım yapmadım ve Ankaragücü’nün tarihinde ilk kez 3 adayla yarıştığı olağan genel kurulu, Ankara’da ATO Congresium’da önceki gün gerçekleştirilerek mevcut başkan İsmail Mert Fırat yeniden başkan olarak seçildi.

İsmail Mert Fırat’a hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum...

Açıkcası ben bu yazıyı kaleme alırken dünkü kongrede şöyle oldu böyle oldu gibi detaylara girmeyeceğim zaten orada işim gerekçesiyle yer de alamadım. O yüzden kongreyi konuşmak yerine ileriye dönük konuşmak istiyorum ama ondan önce yeni yönetimdeki isimlerin de dikkatimi çektiğini söylersem yalan olmaz.

İsmail Mert Fırat’ın yönetiminde geçen dönem yer alan isimlerden çoğu yeni yönetimde yer almamış bunlardan ziyade yeni isimlerden ise en çok dikkatimi çeken ise İsmet Beltan oldu. İsmet Bey’i şahsi olarak tanımam, selamlaşmışlığım dahi yoktur fakat Gençlerbirliği’nde taraftarı camiaya kazandırmak için yapmış olduğu işleri çok iyi bilirim. Tribünleri doldurduğunu iyi bilirim. Başkent takımlarını yürekten desteklediğini iyi bilirim… Ankaragüçlü ve Gençlerbirlikli taraftarları tek çatı altında topladığını ve bilet desteklerini iyi bilirim… Şahsen bu gelişme umutlarımı yeşertti benim.

Geçen yönetimde taraftarlardan sorumlu Gülşen hanım yeni yönetimde yer almamış Yusuf Tanık’ın da yer almaması dikkatimi çekti. Ben zaten Gülşen Hanım’ın Faruk Koca’nın istifasıyla bıraktığını sadece isim olarak orada yer aldığını düşünüyordum ama Yusuf Bey’e şaşırdım. Öte yandan Hüseyin Aytekin’in de listede yer almayacağı ve bırakacağı düşünülüyordu fakat öyle olmamış yeni listede yer almış… Ben Hüseyin Bey ile de devam edilmesi gerektiğini düşünenlerdendim, koskoca sezon elini taşın altına koyup kendisini gösteren bir isimdi kendisi. Hatta basın olarak da taraftar olarak da tek başına sadece onu görebildik.

Öte yandan gelelim taraftarlara ve diğer adaylara…

Yazımın ilk başında da belirttiğim gibi bu süreçte işim gerekçesiyle sahada yer alamadım ama dediğim gibi yüreğim, “Her zaman bu camia için en hayırlısı kimse o başkan olsun.” dedi. Sağ olsunlar bu süreçte Murat Ağcabağ’ın ekibinden basın daveti aldım, Ercüment Bey’in ekibi bağımsız Ankaragüçlülerimizden de basın daveti aldım. Hepsini de tebrik ettim, işim dolayısı ile yer alamasam da haklarında hayırlısının olmasını temenni ettim. ÇÜNKÜ BAŞKA ANKARAGÜCÜ YOK!

Sonuç olarak seçim sonrası da yine aynı şekilde “ÇÜNKÜ BAŞKA ANKARAGÜCÜ YOK!” diyorum fakat sosyal medyada camianın tepkisini ve küskünlüğünü de görünce gerçekten bu sezon için çok iş düştüğünü belirtmesem olmaz. Çoğu taraftarlar tribünleri bıraktığını belirtmiş… O sonradan gösterilen, adı yazılan isimlerin delege krizinden sonra zaten haklılar da…

Bu takımın sahibi seçilen veya seçilecek başkan değildir, TARAFTARDIR. Yönetim değişebilir, futbolcular gidebilir fakat baki olan TARAFTARDIR.

İsmail Başkanın ilk işi küs olan taraftarla camiayı barıştırmaktır. Bunu yapabilecek mi? Göreceğiz ama ben bunu İsmet Bey ile başarabileceklerini düşünüyorum çünkü kendisi bu konuda tecrübeli.

Bu cefakar taraftara yeni sezonda çok değer verilmeli ve güzel bir futbol izletilmelidir…

İş bilmez menajerler yerine futbol aklı olan birisine danışılarak hareket edilmeli ve gerçekten futbol aklıyla Ankara’ya yakışır transferler yapılmalı. 1. Lig’de kaybedecek zaman yok… Bu da gerçekleşecek mi?Göreceğiz..

O yüzden içerideki krizler sona erdiyse mevcut yönetim taraftara dönüp gerekli başarılara imza atmalıdır. Bu sezon taraftarlara kombinede de ayrıcalık yapılmalıdır. Ayrıca takımda formanın ağırlığını bilmeyen futbolculara da yer verilmemelidir. Ankaragücü ruhunu taşıyan futbolcular takıma transfer edilmeli, diğer futbolculara da bu bilinç aşılanmalıdır. Burada da Kemal hocaya çok iş düşüyor…

Siz bu ruhu koyun, bu bilinçle hareket edin zaten bu taraftar yine Ankaragücü’nden vazgeçemez, gelir.

Hani bir beste var ya, “Peşinden gelmedi mi bu taraftar?” diye tam olarak öyle işte…

Bu arada ben burada kimseye nasihat vermiyorum, fikrimi belirtiyorum ve olası bir tablo çiziyorum onu da belirteyim unutmadan. Ben ne kadar basından maç izlediysem bir o kadar da tribünden taraftarla birlikte izledim. O yüzden o kızgınlığı, tepkiyi anlayabiliyorum. Ama dediğim gibi bunu düzeltmekte yine yönetimin elinde olan bir şey ve yapılacak mı göreceğiz…

Kısacası İsmail Mert Fırat seçimi kazandı. Şu saatten sonra eleştirmek, linçlemek yersiz olur. Kendisi de kendisini Faruk Koca’nın istifasıyla zaten böyle bir durumda buldu. Ayrıca “Bu benim ilk seçimim” diyor. Bu sezon başarı ile tamamlanmazsa tepkimizi o zaman yapar, gerekeni deriz. Şimdilik takıma sahip çıkmak zorundayız.

1. Lig’in çok üstünde bir camiayız ve taraftar olarak da öyleyiz. Bir an önce taraftarın ve yönetimin desteği ile bu takımı bu cendereden kurtarmalıyız.

İsmail Mert Fırat’a hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum ve yeni sezonda hatalardan ders çıkarıldığını umarak güzel işler başaracağımızı temenni ediyorum.

Başka Ankaragücü ve kaybedecek zamanımız yok!

EZGİ KILIÇ